Barbecue / Mangal ( ENG-TR)

ENG

Although I am not yet very experienced in cooking white meat or red meat over a hot fire, I can say that I did not have any inexperience that would spoil our barbecue pleasure today. Today, for the first time, we went out into nature as the person responsible for the barbecue at a spot on the hill where green and blue meet.

There are many picnic areas in Antalya where we can barbecue. Since today is Sunday and the last day of the holiday, most picnic areas will be very crowded. That's why we chose an area that we go to frequently and is not too crowded. We came to an area where we could both see the sea and feel like we were in the forest.

Although I did not like barbecuing, which I see as an activity identified with Turkish family culture, I had obtained all the necessary ingredients. I put the barbecue itself, which has cast iron legs, its charcoal, paper grill, and slats for ignition, all in a bag.

I would never want to go through the awkwardness of not being able to light a fire and create embers when going for a barbecue. That's why I was a little cautious. I called a few of my friends who are experienced in this matter and got information. I thought it would be enough to know that the most important detail you need to know for barbecuing is embers. Of course, I also wanted to enjoy eating in an open area with my loved ones on a nice day.

We walk along the roadside, where plants and trees flirt with the deep blue sea all day long. We were looking for a suitable place for a barbecue. Finally, we sat together under a pine tree that tried to see the sea from every angle with its branches.

We took out all our supplies that we had put in our bags for picnics and barbecues. I collected small herbs and thin pieces of wood from around to light the barbecue. My other friends prepared the table. We made all our preparations for the sea and the open forest and continued today's barbecue pleasure with our pleasant conversations.

TR

Kızgın ateşin üzerinde beyaz et veya kırmızı eti pişirmek için, henüz çok tecrübeli olmasam da bugün ki, mangal keyfimizi bozacak acemiliklerim de olmadı diyebilirim. Bugün ilk defa yeşille mavinin buluştuğu tepe bir noktada mangaldan sorumlu kişi olarak doğaya çıktık.

Antalya'da mangal yapabileceğimiz, bir çok piknik alanı var. Bugün pazar olması ve bayram tatilinin de son günü olması nedeniyle, çoğu piknik yerleri çok kalabalık olacaktır. O yüzden biz, sıklıkla gittiğimiz ve çokta kalabalık olmayan bir bölgeyi tercih ettik. Hem denizi görebileceğimiz hem de kendimizi ormanın içinde hissedebileceğimiz bir bölgeye geldik.

Türk aile kültürünün özdeşmiş bir etkinliği olarak gördüğüm mangal yapmayı kendime pek yakıştıramasam da gerekli olan tüm malzemeleri temin etmiştim. Demirden dökülmüş ayakları olan mangalın kendisi, kömürü, ızgarası kağıt ve tutuşması için çıtalarını hepsini bir poşete koymuştum.

Mangal yapmaya giderken ateşi yakamayıp köz oluşturamamanın acemiliğini yaşamayı hiç istemem. O yüzden biraz tedbirli davrandım. Bu konuda deneyimli olan bir kaç arkadaşımı arayarak bilgi aldım. Mangal için bilmen gereken en önemli detayın köz olduğunu bilmen yeterli olduğunu düşündüm. Tabi bir de havanın güzel olduğu günde, sevdiklerimle birlikte açık bir alanda yemek yemenin keyfini de yaşamak istiyordum.

Bitkilerin ve ağaçların bütün gün masmavi denizle flört ettiği yol kenarında yürüyoruz. Mangal için kendimize uygun bir yer arıyorduk. Sonunda denizi dallarıyla her koldan görmeye çalışan bir çam ağacının dibine hep birlikte oturduk.

Piknik ve mangal için çantalara koyduğumuz, tüm malzemelerimizi çıkardık. Ben etraftan mangalı yakabilmek için küçük otlar ve ince odun parçalarını topladım. Diğer arkadaşlarım, masanın hazırlığını yaptılar. Denize ve açık ormana karşı tüm hazırlıklarımızı yaparak, bugünün mangal keyfini güzel sohbetlerimizle devam ettirdik.



0
0
0.000
4 comments
avatar

Deniz,orman ve bu güzel havada mangal keyfi harika görünüyor afiyet olsun

0
0
0.000