This is the first museum post of 2024, I hope everything is going well for you. Some of the things I saw in the Ephesus museum I visited still haunt me. There were very impressive historical artifacts and the biggest statues I have ever seen. We will take you on a journey starting from the mother goddess Cybele to the temple of Artemis. Enjoy it.

We have already seen different interpretations of the gods. Cybele symbolizes fertility and fertility in Anatolia, but she is also symbolized as a mountain goddess. This belief dates back to 6500-7000 BC. It was believed that Cybele lived in the mountains and blessed people by coming out of the rocks. This is a really interesting belief. No one would expect a god to come out of a rock. Because of this belief, there are many statues or reliefs of Cybele on the rocks.

The ones you see here are the reliefs depicting Cybele, they have blocked them with a tape so that they cannot be approached. I managed to zoom in with my phone and take a photo. Cybele is usually depicted sitting with wide hips, large breasts and belly, but some of them also depict her giving birth. This is normal since she symbolizes fertility and fertility.

This is a tiny statuette of the goddess, dating from 630 to 640 BC. It is very valuable because it is made of gold. It was very difficult to photograph it because it is hidden in a lantern and the reflection of light in the camera can be a problem.

This tiny temple is huge in real life. This is 100 times smaller and made by Dursun Köroğlu, a real masterpiece. It looks even more impressive up close than in the photos. It is 115 meters long and 55 meters wide and 127 columns 18 meters high were used in its construction. You can imagine how high it is. The temple has been attacked and repaired many times. Unfortunately, barbarians existed in every age.

Here is a view from another angle, actually I took many more photos but I didn't want to share them because there are many people in the other photos and one of them is my sister-in-law suffering with my little cousin in his arms. Let's not digress, it looks majestic, doesn't it?

Another golden statue, I don't know who it belongs to but it looks very beautiful. I'm not very good with the elements but it's amazing that it's still shining after centuries. It may not look as good as the marble statues, but it's much more valuable than them.

Here is one of the huge sculptures I told you about. Thanks to the wide angle shooting feature of my phone, I can shoot all of these huge statues even up close. I am very lucky for that. This statue is the Great Artemis statue from the 1st century AD. It is perfect in all its details, the detailed article about it says that she is identified with deer, her sacred animal. You can see the deer in many parts of the statue.

And this is the statue of Artemis the Beautiful, I don't know why it's called that, but it says so in the information section. I have no objection to its beauty, but I have seen many beautiful statues and none of them are named like this. Next to the statue you can see her sacred animal, the deer. Unfortunately they are not in as good condition as the statue itself. I wish they were, I am sure they would look very beautiful too. This statue is from the 2nd century AD. I can't even imagine how successful the people who were able to make this statue at that time would have been with today's means and what beautiful statues they would have made.

This is the head and arm of Emperor Domitianus. Probably the other parts are not exhibited here because they are too big. I'm kidding, I don't know why they're not here, maybe they were never found. This statue is really big and very detailed. You know that it's much more difficult to work on small pieces, but the bigger the piece, the bigger the area you have to work on. Nevertheless, these sculptures are even more marvelous than I can appreciate. The details of the ears, the eyelids, everything is so realistic that my aunt and uncle, who had never visited a museum like this before, were more surprised than me. They asked me how they were made and I told them I didn't know 🤣

One more piece of information about these statues, did you know that this statue was made with permission? They were made with the permission of the empire and to glorify it and they were entitled to be neocros. It's kind of like propagandizing for the empire. Ephesus was the city with the highest number of neocros. They won it four times.

What you see here is the frieze in Hadrian's temple, exhibited in 4 pieces. There are many things on the frieze that carry and reflect the traces of the period. A man on an elephant, Satyr, the altar, the attendants waiting for him. I would have loved to stand by these figures for an hour and examine all the details but my cousin was already whining. Little kids don't like these places.

This is the altar of the temple of Domitian. There are usually shields and armor on it. There is also a human body but never a face, maybe it had some meaning at that time, of course we don't know that. There was no information sign about it.

There was the parade of stars, the statues of many important emperors and empresses. They were all elaborately made. I don't know why Emperor Augustus had a cross on his head, it looked really strange. Maybe he wanted it when he was sculpted because both of his statues have the same sign. My favorite among them is the head of Emperor Balbinus, it looks really perfect and it is very shiny. All the details of his face are very clear.

These are the reliefs from the Parthian Monument. It is a pity that some of them are not original, the originals are exhibited in the Ephesus museum in Vienna. The reliefs depict Hadrian's adoption, war and so on. I wish you could see them up close, they are genuine works of art.

There is a store at the exit of the museum as in every museum. You can buy souvenirs, there is even a statue of Artemis but I think it is a bit expensive and of course it is much smaller than the museum XD

This museum was one of the most beautiful I have visited and I will never forget it. I would love to visit it again in the years to come. Who knows, maybe we will visit it with Ezgi. Thank you very much for reading, I hope you liked it. Don't forget to share your comments about my post below. Take care and have a great day!

TR

2024 yılının ilk müze postuyla karşınızdayım, umarım sizin için her şey yoluında gidiyordur. Gezdiğim Efes müzesinde gördüğüm bazı şeyler hala aklımdan çıkmıyor. Çok etkileyici tarihi eserler ve gördüğüm en büyük heykeller oradaydı. Sizinle ana tanrıça Kibele'den başlayıp, Artemis tapınağına doğru uzanan bir yolculuğa çıkacağız. Tadını çıkarın.

Tanrıların farklı şekillerde yorumlandığını daha önce görmüştük. Kibele de Anadolu'da bereket ve doğurganlığı simgeliyor ancak dağ tanrıçası olarak da simgeleniyor. Bu inanç milattan önce 6500-7000'li yıllara kadar dayanıyor. Kibele'nin yarlarda yaşadığına ve kayalardan çıkarak insanları kutsadığına inanılmış. Bu gerçekten enteresan bir inanç. Bir kayanın içinden tanrı çıkmasını kimse beklemez. Bu inançtan dolayı da kayalıklarda pek çok kibele heykeli veya kabartması vardır.

Bu gördükleriniz Kibelenin tasvir edildiği kabartmalar, onlara yaklaşılmaması için bir şeritle engellemişler. Ben telefonumu yakınlaştırıp bir fotoğraf çekmeyi başardım. Kibele'nin genelde oturan şekilde geniş kalçalı, iri göğüslü ve göbekli kabartmaları var ancak bazılarında onu doğururken de tasvir etmişler. Bereket ve doğurganlığı simgelediği için bu normal.

Bu gördüğünüz minicik bir tanrıça heykelciği, milattan önce 630 ila 640 yıllarına ait. Çok değerli çünkü altından yapılmış. Fotoğrafını çekmek bir hayli zordu çünkü bir fanusun içinde saklanıyor ve kamerada ışığın yansıması problem çıkarabiliyor.

Bu gördüğünüz minik tapınak gerçek hayatta devasa. Bu 100 kat küçülmüş hali ve Dursun Köroğlu tarafından yapılmış, gerçek bir şaheser. Yakından fotoğraftakilerden bile daha etkileyici görünüyor. 115 metre uzunluğunda ve 55 metre eninde inşa edilmiş ve inşasında 18 metre yüksekliğinde 127 tane sütun kullanılmış. Ne kadar yüksek olduğunu zihninizde canlandırabilirsiniz. Tapınak pek çok defa saldırıya uğramış ve onarılmış. Maalesef barbarlar her çağda vardı.

İşte bir başka açıdan görüntüsü, aslında çok daha fazla fotoğraf çekmiştim ancak diğer fotoğraflarda pek çok insan var ve onlardan bir tanesi kucağında minik kuzenimle acı çeken eniştem olduğu için paylaşmak istemedim. Konuyu dağıtmayalım, görkemli görünüyor değil mi?

Bir başka altın heykel, kime ait olduğunu bilmiyorum ama çok güzel görünüyor. Elementlerle aram pek iyi değil ama yüzyıllar sonra hala parıl parıl olması inanılmaz. Mermer heykeller kadar iyi görünmüyor olabilir ama onlardan kat be kat daha değerli olduğu kesin.

İşte size bahsettiğim devasa heykellerden bir tanesi. Telefonumun geniş açı çekim özelliği sayesinde yakından bile bu büyük heykellerin tamamını çekebiliyorum. Bunun için çok şanslıyım. Bu heykel milattan sonra 1. yüzyıla ait Büyük Artemis heykeli. Bütün detaylarıyla mükemmel, onunla ilgili detaylı yazıda kutsal hayvanı olan geyiklerle özdeşleştirildiği yazıyor. Geyikleri heykelin birçok yerinde görebilirsiniz.

Bu da Güzel Artemis heykeli, neden böyle adlandırıldığını bilmiyorum ama bilgilendirme kısmında böyle olduğu yazıyor. Güzelliğine bir itirazım yok ancak pek çok güzel heykel gördüm ve hiçbiri böyle adlandırılmadı. Heykelin yanında kutsal hayvanı geyikleri görebilirsiniz. Maalesef onlar heykelin kendisi kadar iyi durumda değiller. Keşke olsalardı, onların da çok güzel göründüğüne eminim. Bu heykel milattan sonra 2. yüzyıla ait. O dönemde bu heykeli yapabilen insanlar günümüzün imkanlarıyla ne kadar başarılı olurdu ne güzel heykeller yapardı tahmin bile edemiyorum.

Bu gördüğünüz İmparator Domitianus'un başı ve kolu. Muhtemelen diğer kısımları çok büyük olduğu için burada sergilenmiyor. Tamam şaka yapıyorum, niye burada olmadıklarını bilmiyorum. Belki de bulunamamışlardır. Bu heykel gerçekten hem çok büyük hem de çok detaylı. Siz de bilirsiniz ki küçük parçalar üzerinde çalışmak çok daha zordur ama büyük parçalar üzerinde çalıştıkça da işlemeniz gereken bölge büyür. Yine de bu heykeller takdir edebileceğimden bile harika yapılmış. Kulaklarının detayları, göz kapakları her şey o kadar gerçekçi ki daha önce hiç böyle bir müze ziyaret etmemiş halam ve eniştem benden daha çok şaşırdı. Bana bunların nasıl yapıldığını sordular ve ben de bilmediğimi söyledim 🤣

Bu heykellere dair bir bilgi daha, bu heykelin izinle yapıldığını biliyor muydunuz? İmparatorluğun izniyle ve onu yüceltmek için yapılıyorlar ve neokros olmaya hak kazanıyorlar. Bu bir nevi imparatorluğun propagandasını yapmak gibi bir şey. Neokrosluğu en çok olan şehir Efesmiş. Bunu 4 kere kazanmışlar.

Bu gördüğünüz şey Hadrian tapınağındaki friz, 4 parça halinde sergileniyor. Frizde dönemin izlerini taşıyan ve yansıtan pek çok şey var. Fil üzerinde bir insan, Satir, sunak, başında bekleyen görevliler. Bu figürlerin başında bir saat bekleyip bütün detayları incelemeyi çok isterdim ancak kuzenim çoktan mızmızlanmaya başladı. Küçük çocuklar böyle yerleri hiç sevmiyorlar.

Bu gördükleriniz de Domitianus tapınağı sunağına ait. Üzerinde genelde kalkanlar, zırhlar var. İnsan bedeni de var ama yüz asla yok, belki de bunun o dönemde bir anlamı vardır, tabi ki biz bunu bilemiyoruz. Bununla ilgili bir bilgi levhası yoktu.

İşte yıldızlar geçidi, pek çok önemli imparator ve imparatoriçenin heykeli oradaydı. Hepsi özenle yapılmış. İmparator Augustus'un başında neden bir haç işareti var bilmiyorum, gerçekten garip görünüyordu. Belki de heykeli yapılırken kendi bunu istemiştir çünkü iki heykelinde de aynı işaret var. Aralarında benim favorim İmparator Balbinus'un başı, gerçekten mükemmel görünüyor, üstelik çok da parlak. Yüzündeki bütün detaylar çok belirgin.

Bunlar da Parth Anıtı'na ait kabartmalar. Bazılarının orijinal olmaması çok üzücü, orijinalleri Viyana'daki Efes müzesinde sergileniyormuş. Kabartmalarda Hadrian'ın evlat edinmesi, savaş ve benzeri şeyler işlenmiş. Yakından görmenizi çok isterdim, gerçek sanat eserleri.

Müzenin çıkışında her müzede olduğu gibi mağaza var. Hediyelik eşyalar alabiliyorsunuz, artemis heykeli bile var ama sanırım biraz pahalı ve tabi ki müzedekinden çok daha küçük XD

Bu müze gezdiklerim arasında en güzellerinden biriydi ve asla unutmayacağım. İlerleyen yıllarda tekrar gezmeyi çok isterim. Kim bilir belki de Ezgi ile gezeriz. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim, umarım beğenmişsinizdir. Postumla ilgili yorumlarınızı aşağıda paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın ve harika bir gün geçirin!