(EN-TR) Journey to the Mountains for Spectacular Moments / Muhteşem Anlar İçin Dağlara Yolculuk

EN
Mountains are my second home, forests three, rivers four. The order may change. But the list does not change! Because I wouldn't trade the peace I find in nature for anything else. That's why these are my hiking routes. In this content we will be in the mountains. I will talk a little bit about the moments I spent in a break I took for a walk; what I saw, what I felt. Let's get started.

The photo above is my favorite part of the journey. This photo frame sums up the list. When the wind carries the sweet coolness of the river and the smell of the forests with it, everything changes. This is exactly what literary writers and thinkers talk about, being abstracted from time. The troubles of the past and the worries of the future fade away in the face of these beauties.

The roads are full of mysteries. Every turn means a new surprise. Depending on your point of view, you can attach meanings to every rock or tree branch. Each one looks like the work of an artist. In the magnificent painting called Nature, the pieces appear in harmony.

Man's intervention in nature is rarely beautiful. Below you see a small example of this. A plant planted for those who stand in this magnificent landscape. It's surrounded to stand up to various challenges. I'd like to see it when it's green.

When I hike in this part of the mountain, I notice a few things in particular. The first one is the roads. The roads built on the slopes of the mountains are like snakes. Who knows with what difficulties they were built. I admire this effort to provide transportation for people. And when I look at the winding roads, I think of ants. It is an image that human beings resemble them.

The second is the cliffs rising on the edge of bare hills. In this section where the density of vegetation has decreased, the sand looks fine. It is as if they poured the sand they carried from the beach here. This difference in the general landscape brings some possibilities to my mind. Like a mineral that might be found in that area. For a region that is valuable in terms of mining, I am not wrong in this thought.

Let's talk about that rock rising like a pencil. When I saw it for the first time, I thought I should take a photo on top of it. And I was determined. But later, when I examined it closely, I realized that this was crazy.

And the thorn. Some may find it unremarkable. For me it's very different. When I see one of those thorns, I go close to it and examine it in detail. It stands tall in places where vegetation is diminishing and moisture is about to disappear. It is resilient, a symbol of defiance. As it has been challenged, it has hardened, become upright, acquired thorns. After all, every warrior has a weapon...

A good hike is one that lasts even when the journey is over. It was such a place for me. Stay with love.

TR
Dağlar ikinci evimdir, ormanlar üç, nehirler dört... Sıralama değişebilir. Fakat liste değişmez! Doğada bulduğum huzuru başka şeylere değişmem çünkü. Bu nedenle yürüyüş rotalarım buralardır. Bu içeriğimde dağlarda olacağız. Yürümek için verdiğim bir molada geçirdiğim anlardan; gördüklerimden, hissettiklerimden bahsedeceğim biraz. Hadi başlayalım.

Yukarıdaki fotoğraf yolculuğumun favori yeri. Bu fotoğraf karesinde listenin özeti var. Rüzgar nehrin tatlı serinliğini ve ormanların kokusunu yanıma taşıdığında her şey değişiyor. Edebiyatçıların, düşünürlerin bahsettiği zamandan soyutlanmak tam olarak bu. Geçmişin dertleri, geleceğin kaygısı bu güzellikler karşısında silinip gidiyor.

Yollar türlü gizemlerle dolu. Her dönemeç yeni bir sürpriz anlamına geliyor. Bakış açınıza bağlı olarak her kaya parçasına veya ağaç dalllarına anlamlar yükleyeilirsiniz. Her biri bir sanatçının elinden çıkmış gibidir. Doğa isimli muhteşem tabloda parçalar uyum halinde görünür.

İnsanın doğaya müdahalesi nadiren güzeldir. Aşağıda bunun küçük bir örneğini görüyorsunuz. Bu muhteşem manzarada, duranlar için dikilmiş bir bitki... Çeşitli zorluklara karşı durması için etrafı çevrilmiş. Yeşilken de onu görmeyi isterim.

Dağın bu bölümünde yürüyüş yaptığımda özellikle birkaç şey dikkatimi çeker. Bunlardan ilki yollar. Dağların yamaçlarında yapılmış yollar yılan gibi kıvraktır. Kim bilir ne zorluklarla yapılmıştır. İnsanların ulaşımını sağlamak için verilen bu emek bende hayranlık uyandırır. Ve kıvrımlı yollara baktığımda karıncalar gelir aklıma. İnsanoğlunun onlara benzediği bir görüntüdür bu.

İkincisi, çıplak tepelerin ucunda yükselen kayalıklar... Bitki örtüsünün yoğunluğunun azaldığı bu bölümde kumlar incecik gözükür. Sanki kumsaldan taşıdıkları kumları buraya dökmüşler. Genel mazaradaki bu farklılık aklıma bazı ihtimaller de getiriyor. O bölgede bulunma ihtimali olan bir maden gibi. Madencilik açısından değerli olan bir bölge için bu düsüncemde pek de haksız sayılmam.

Gelelim bir kalem gibi yükselen o kayaya. Orayı ilk gördüğümde buranın tepesinde bir fotoğraf çektirmeliyim diye düşünmüştüm. Kararlıydım da. Fakat daha sonra orayı yakından incelediğimde bunun çılgınca olduğunu fark ettim.

Ve diken. Kimileri dikkat çekici bulmayabilir. Benim için durum çok farklı. O dikenlerden birini gördüğümde yakınına gider, detaylı olarak incelerim. Bitki örtüsünün azaldığı, nemin kalbolmak üzere olduğu yerlerde dimdik durur. Dayanıklıdır o. Bir meydan okuyuşun simgesidir. Meydan okudukça sertleşmiş, dikleşmiş, kendine dikenler edinmiştir. Her savaşçının bir silahı olur sonuçta...

Güzel bir yürüyüş, yolculuk bittiğinde bile etkisi devam edendir. Benim için öyle bir yerdi. Sevgiyle kalın.